Farklı Dans Eder O...


Lise sonrası edebiyat algımın genişlemesi sonrası çocuk kitapları da okumaya başlamıştım. Dolayısıyla çocuk filmleri de izlenmeye başlamıştık Soner'le. Popülerleşmeden önce Nickoledion çocuk kanallarının hemen tüm programlar rutinin dışında bir çocuk algısı ile kendisine, ailesine, çevresine bakan, orta ve alt sınıf hikayelerinde oluşmaktaydı. Cadılar ve periler sadece konu mankeniydi ya da hiç yoktular. Bu dizilerden biri olan "Pete ve Pete'in Maceraları" ise kült bir diziydi ve müptelasıydık. Iggy Pop ve R.E.M'in solisti Michael Stipe'nin de dizide oynadığını söylersem nasıl bir içerik olduğu tahmin edilebilir kanımca. Bu dizide ki onca tuhaf karakterden biri de bir parti de kendine has dansıyla unutamadığım Monica'ydı. Kalabalık parti ortasında (sanırım belli bir amaçla) öyle kendine has bir dansı vardı ki, ne zaman Duru Doğa ve İlke'yle dans etmek istesem onu taklit etmeye çalışır, elbette yapamam. İnsan kendi dansını yaratmalı... Nisan ayı boyunca bant dergisi sayesinde çok sayıda yeni grup tanıdım. İndie müzik kategorisinde ki gruplar Pink Floyd, Neil Young, Paul Simon, Leonard Cohen müptelası benim için  melodik açıdan çok tatmin etmese de yarattıkları müzikal atmosfer açısından keyifli olabiliyor. Spotify hesabımdaki listelerin çoğu bu gruplardan bir ya da iki şarkı içermekte. Albümlerin tamamını dinlemesem de aradan güzel şarkılar çıkabiliyor. Dinlerken elimi, ayağımı, kafamı sonra da tüm bedenimi oynattığım parçaları ise Monica'ya adayarak "Farklı Dans Eder O" listem de bir araya getirdim. Liars, King Krule, Jane Weaver, The Radio Dept., Grimes ve Blanck Mass gruplardan bazıları...