Stanislaw Szukalski'nin Kollarındaki Leonardo DiCaprio...


Polonyalı heykeltraş Stanislaw Szukalski'nin yaşamını ve çılgın zihin dünyasını anlatan belgesel ayın sevdiğim yapımları arasındaydı... Netflix yapımları arasında olan belgesel klasik bir sahne ile açıldı. Bir sanat düşükünü rastgele bir sanat eserine ulaşır, daha sonra onun yaratıcısını arar ve sonunda ona ölü yada diri ulaşır. Benzer başlangıç hikayesi olan "Finding Vivian Maier" ve "Kazım" hakkında bir şeyler yazmıştım... Burada da benzer şekilde Amerikalı bir sanat eseri koleksiyoncusu bir sahafta yapıtlarına rast geldiği Szukalski'ye evinin 5 mil uzağında ulaşıyor ve hikaye başlıyor... Artık eşiyle unutulmuş bir heykeltraş olarak gözden ırak yaşayan sanatçı hakkında Wikipedia'da şunlar yazılmakta:
"Szukalski, Chicago Rönesansının bir parçası olan Polonyalı bir Amerikalı heykeltıraş ve ressamdı. 1930'larda Polonya milliyetçi bir heykeltıraş olarak ün kazandı."
 Fakat kendisini asıl anlatan cümleler ise filmden:

"...babamı çok severdim. bu dünyadaki herkesten çok.

bir sabah parka geldim. babam orada değildi. 

yolun aşağısında bir kalabalık toplanmıştı.

bakmaya gittim.

babamdı.

bir otomobil tarafından öldürülmüştü.

kalabalığı uzaklaştırdım.

ve babamın cesedini kucakladım.

ilçe morguna kadar, uzun bir yol boyunca omzumda taşıdım onu.

onlara, 'bu benim babam' dedim.

ve onlardan bir şey istedim.
ki onlar da buna izin verdi.
babam bana verilmişti ve ben de onu parçalara ayırıp inceledim.
bana anatomiyi nereden öğrendiğimi sormuştun.
babam öğretti..."



Ekşisözlükte çok iyi özetlendiği gibi, "2. dünya savaşından önce yahudi karşıtı, milliyetçi düşünceleri varken, nazilerden kaçmak zorunda kalınca ve savaş öncesi eserlerinin hepsi yok edilince buyuk bir değişim geçirmiş kendisi..." Fakat öncesi ve sonrasında eserlerindeki olağanüstü teknik farklılık ve bu eserlerin yaratılma hikayesi onun en önemli farkılılığı... Szukalski fikirlerini sanat aracılığıyla dışa vuran şanslı çılgınlardan ve inanılmaz üretken bir karakter... Ünlü ve usta oyuncu  Leonardo DiCaprio'nun yapımcı olarak bu belgesel filmde yer alması da babasının Szukalski 'nin etrafındaki sanatçı guruhunun içinde yer alması ve ona derin saygı ve sevgi göstermesi... Bu buluşma anlarının birinde dede edasıyla Szukalski'nin minik Leonardo'yu kuçağına aldığı bu fotoğraf bunu anlatmıyor mu?