El Yazılarına Vuruyor Güneş

Sahaflardan aldığım kitapları, özellikle cümlelerin altları çiziliyse ne çok severim. Biri bu kitabı okumuştur. Kitabın yolu bu tezgaha düşmüştür. Belki bir daha hiç okunmayacak, yağmur altında eriyecektir. Sonra ben gelir alırım. Altları çizili cümleleri okurum, belki değil mutlak ben de yeni çizgiler eklerim. Sonra birine armağan eder, ya da kaybederim. Sonra kitap başka birinin eline geçer...Şair İlhan Berk'in güncelerine Urla Sanat Sokağın'daki yol üstü tezgahta rastladım. 5 Lira verdim bir servet edindim. İlhan Berk'le 90 yıllarda Bodrum'da tanışmıştım. Kabile kitabevi işim gereği iki ay Bodrum'da çalışmakta, birbirinden ilgin insanlarla tanışmaktaydım. Bir yandan da korkunç yoruluyor ve sıkılıyordum. Gün sayıyor İzmir'e dönmek istiyordum. Barlar sokağının girişindeki ilkokulun bahçesine kurlu dev kitap tezgahında ara sıra ünlüler gelmekteydi. İlhan Berk bir öğle vakti geldi. Kitaplara bakarken lafladık. "Siz de yazıyor musunuz?" diye sormuştu. Ben se utanarak "hayır" demiştim. Uzaktan onu izledim saygıyla, ardından bakakaldım. Şiirden anlamadığım düşündüğüm için şiir kitabı okumamaktayım, ama günceler ve denemeler hep ilgimi çeker. 1955-1900 arası yazılmış bu günceler belki sadece tadımlık. Yoksa İlhan Berk az günce tutmuş denebilir. Yurt dışı yolcukları, ısrarla "Halikarnassos" dediği Bodrum, Halikarnassos'lu yapı ustaları, balıkçılar, şiir ve yazı üstüne düşünceler üzerine günceler... 

"Kentler çıkmaz sokaksız nasıl sevilir?"
"Saat 12.00. Yöreyi dolaşıyorum. Bir kız sümkürüyor. Duyuyorum. Müthiş hoşuma gidiyor, insanca bir şey."
"Şiirlerimde düşünmediğim anlamları bulanlara bayılırım. Büyür şiir gözümde."
"Kişinin kendisini anlatmasının, daha doğrusu tanımasının olanaksız olduğunu söyler Nietzsche"
"Yalnızlığı artık herkesler sevmeli diyorum."
"Sıkıntı yazılmıyor."