Tasarım Kütüphanesi'nde Bir Öğle Vakti...









Urla'da rast geldiğim en güzel sahaf olan Öte Sahaf'dan çıkmış, eski Urla'nın içlerinde ilerliyordum. Önce ahşap kapısı dikkatimi çekti, modern ve davetkardı. Kapı açıktı. Mağara ağzı gibi olan mekan içeri davet ediyordu. Kafamı uzattığımda kütüphane rafları gördüm... Evet burası içi kitap dolu bir mağaraydı... Yarı karanlıktan içeri girince tarihin ve modernizmin usta bir mimarlıkla birleştirildiği bir kütüphane olduğunu anladım. Üstelik bu Urla Tasarım Kütüphanesi'nde insanlar insanlara bir şeyler anlatıyorlar, paylaşıyorlardı. Ben de yapmak istedim ve kabul edildim... Nisan ayının güzel bir cumartesi öğlesinde Urla'lı sanatsever, cazsever, müziksever, söyleşisever ve bir yerlere gitmek isterlere en iyi bildiğimi sandığım "yerli cazın hikayesini" anlattım, gösterdim ve dinlettim. Gregor Kelekyan, İlham Gencer, Arif Mardin, İlhan Mimaroğlu ile başlayan hikaye Erol Pekcan, Tuna Ötenel, Okay Temiz, Sevinç Tevs'le devam etti ama zaman yetmedi, devamı gelecek...